Manşet Haberler
5.FİNANS ZİRVESİ
Finans Zirvesi eğitici, farklı, eğlenceli, fırsatlarla dolu ve interaktif bir konferanstır. Finans mesleğinde çalışan profesyonellere bilgi ve becerilerini geliştirme; yeteneklerini keşfetme imkanı sunmaktadır. Sektörün öncü kuruluşu EDUPLUS’ın kalite ve güvencesinde her yıl geleneksel olarak ...
 
İNSAN KAYNAKLARI ZİRVESİ
5.BOĞAZİÇİ ZİRVESİ
RÜZGAR ENERJİSİ KONFERANSI
NOTRE DAME DE PARİS
HOME & GARDEN EV VE BAHÇE ...
AYDINLATMA FUARI
GAYRİMENKUL ZİRVESİ 2013
TERADATA DAY 2013
PROVOKATİK İNSAN KAYNAKLARI ...
KADIN DOĞUM GÜNLERİ
 
 
 

Haber Detay

GÜZ SANCISI
1955 yılında geçen "Güz Sancısı"nda milliyetçi, zengin bir toprak ağasının idealist oğlu olan Behçet (Murat Yıldırım), karşı komşusu Rum Elena'ya (Beren Saat) aşık olur ve 6-7 Eylül olaylarının panoramasında duygularıyla ve siyasi fikirleriyle bir iç hesaplaşmaya girişir

Antakya'daki güçlü nüfuzu yüzünden hükümetin yakından ilgilendiği, bürokrasinin içindeki "derin" iradeyle sıcak bağlantıları olan, zengin bir toprak ağasıdır. Babasının etkili kimliğinin gölgesinde kalmış bir genç olan Behçet'in en büyük hedefi Kamil Efendi'nin telkinlerine uyarak siyaset dünyasında yer almak ve yükselmektir. Bu konuda ona en büyük desteği babasının yakın dostu ve nişanlısı Nemika'nın (Belçim Bilgin Erdoğan) babası Kenan Bey (Hüseyin Avni Danyal) vermektedir. Eski bir bürokrat eskisi olan Kenan Bey, "Kıbrıs Türktür Cemiyeti"nin tepe yöneticilerinden ve derin devlet operasyonlarına yön veren isimlerden biridir. Behçet'in muhafazakar, sakin, ağırbaşlı, içe dönük aynı zamanda da hakkaniyete ve ahlaka önem veren bir yapısı vardır. Bu durum onun çoğu zaman siyaset dünyasındaki gelişmelerden rahatsız olmasına neden olmaktadır, fakat temelde kendi milliyetçi bakışını doğru, adil ve gerçekçi bulur. Türk milletinin batılılar tarafından abluka altına alınmış olduğunu, bu durumun da Kıbrıs'ta açıkça ortaya çıktığını düşünmektedir. Aslında bireysel hayatında da abluka altında olduğu hissini çok güçlü olarak yaşayan Behçet, bütün bunların yanı sıra karşı komşusu Rum Elena'ya aşık olmuştur. Beyoğlu'na ağır ağır inmeye başlayan bu gergin siyasi atmosferin karanlığı altında iki genç arasındaki karşı konulmaz aşk, kendini savunmaya çalışmaktadır. Behçet, militan bir kalemin günbegün koyulaşan renklerle çizdiği bir politik çizgide yürürken; 6 Eylül 1955 sabahına doğru attığı her adım, Elena'ya kavuşmasını zorlaştırır. Türk siyasi hayatının ağır yükünü sırtlarında taşımak zorunda kalan bu iki sevgili, aşkın topraklarında "aynı", yaşadıkları ülkenin topraklarında "farklı" taraflardadır.

Genel Yayın Yönetmenimiz Uzman Psikolog Alanur ÖZALP'in yorumu
Acının,üzüntünün,kahrolmanın filmi.Bu filmin oyuncuları çok tanıdık isimler olmasına rağmen kısa oynıyacağa benziyor. Bu olayları kendimize yakıştıramıyoruz,bu yaşanmışlıktan utanıyoruz. Bu utanç bize o kadar ağır gelmiş ki hiç kimse 6-7 Eylül olayları üzerinde konuşmaz ve konuşmaktan kaçınırdı. O olayları unutmak,hatta bellekten silmek isteği gerçekten bu konuyu konuşmayı engellemiştir. Olayı anında yaşamayan kişiler bile bu olayları hatırlamak ve konuşmak istememişlerdir. Bu olaylar acı olaylardır. Bu tarihten sonra azınlıklar İstanbul'u terketmişlerdir. Daha çok azınlıklar sanat ve zanaat ustaları oldukları için İstanbul'u İstanbul yapan bazı sanatçılar ve zanaatkarlarda gitmişlerdir.
Oldukça farklı bir boyut İstanbul'da yaşanan 6-7 Eylül olaylarında yağmalama olmuştur. Yağmayı yapan kişiler öldürme yapmamışlardır. Filmde bu iki olay karışmış gibi.
Film çekimler, görüntüler ve oyuncular oldukça başarılıdır.
Filmde olayları naif bir çerçeveden ele almaktadır.
Filmdeki aşk hikayesi oldukça başarılı ve hoş bir biçimde verilmektedir. Bu olayların kim tarafından ve neden böyle acı bir şekilde yapılması bu filmde belirsiz kalmış O dönemde Türkiye üzerine oynanan oyunlarla ilgili bir başka film yapılarak bu olaylar işlenebilir. Bu filmde biz bu olayların nedenlerini ve kimler tarafından yapıldığını merak ediyoruz.
Başarılı bir tarihi kesit filmi olmuş. Emeği geçen herkesi kutluyorum. Filmden çıktıktan sonra uzun bir süre insan kendine gelemiyor. Filmin sonundaki olaylar acıyı içinizde yaşamanıza neden oluyor. Kaçırmamanızı tavsiye ediyorum.